‘Bütün – Beyinli Çocuk’ kitabından sonra aynı yazarlara ait bu ‘Dramsız Disiplin’ kitabı bir tamamlayıcı nitelikte.
Kaos durumlarında ben genellikle sakin kalabilen ve tepki dozumu ayarlayabilen biri değilimdir. O nedenle bu kitapla bu tür kriz durumlarda ne kadar yanlış yaklaştığımı fark etmiş oldum. İşin en kötü tarafı verdiğim tepkilerle durumu düzeltmeyi bırakın daha kötüye taşıyormuşum… Çünkü kilit nokta burda tepki vermek değil, yanıt vermektir!
Bu kitapta okuduğum ve beynimden hiç çıkmayan cümle :
Çocuğunuzun en kötü haline büründüğü an, size en çok ihtiyaç duyduğu zamandır.
Yani böyle anlarda tepki göstermektense çocuk ile bağlantı kurulması son derece önemli… Bağlantı,zor zamanları çocuklarımızla birlikte geçirmektir, dizlerini kanatıp fiziksel acı çekiyormuş gibi duygusal acı çekerken de yanlarında olmaktır…!
Bağlantı kurarken çocuğu şımartmış olurmuyuz ? a gelince, kitap ‘Şımartmak çocuğunuza ne kadar sevgi, zaman ve ilgi gösterdiğinizle alakalı değildir. Çocuklarınıza kendinizi vererek şımartamazsınız. Aynı şekilde bir bebeği kucağına alarak ya da ihtiyaçlarını her istediğinde gidererek şımartamazsınız.’ diyor! Bize ise çocuğu kucağa alıştırma denir…
Bir çocuğa duyarlı olup onu sakinleştirmek onu şımartmaz ancak ona yanıt vermemek veya onu sakinleştirmemek, onu güvensiz bir şekilde bağlı ve endişeli bir çocuğa dönüştürür. Yapmamız gereken şey, çocuğumuzla ilişkimizi güçlendirip, sevgimizi ve ilgimizi hakettiğini gösterip, ihtiyaçlarının karşılanacağına (istek ve heveslerinin değil!) güvenmelerini sağlamak. Çocuğun her istediğini aldığımızda asıl, İstek ve heveslerinin karşılanacağını ummaları durumunda işte o zaman şımartmış oluruz çocuklarımızı.
Birinin koruyucu ve sevecen bir şekilde bize dokunduğunu hissettiğimizde, beynimizde ve vücudumuzda (oksitosin gibi) iyi hissettiren hormonlar salgılanır, kortizol denen stres hormonu seviyemiz düşer. Yaniii sakin kalarak çocuklarımıza sevecen bir fiziksel yakınlık gösterdiğimizde beyin kimyalarını gerçekten yararlı bir şekilde değiştiririz. Temas çocuklarımızla sözsüz kurduğumuz tek yoldur.
Çocuğumuzla bağlantı kurup üst beyinlerini yönlendirmek istediğimizde kullanacağımız stratejiler şunlardır;
Yaratıcı biçimde yaklaşın duruma
Öğretin akılgözü araçlarını
Ne olur anlatın, öğüt vermeyin
Lütfen konuşmayı kısa kesin
EVETe çevirin HAYIRı ama koşullu olsun
Nasıl hissediyor olursa olsun kucak açın
Disipline dahil edin çocuğunuzu
İyi ve olumlu olan şeyleri vurgulayın
Rahatlayıp önce bağlantı kurmayı unutmayın tabiii .
Kitapta birçok güzel örnek var, çizimlerle anlatılan görsellerle birlikte. İşte bir tanesi;
Bu kitap gerçekten başucu kitabı gibi, bir kere okumakla olmaz sürekli açılıp karıştırılacak bir kitap…
Hiçbir şey bir kerede olmaz elimizde sihirli bir değnek varmışçasına…
Kitapta okuduğum Huzur duası ile yazımı bitiriyorum:
Yapabileceklerimi değiştirme cesaretim, yapamayacaklarımı kabullenme sakinliğim ve ikisinin arasındaki farkı bilme dirayetim olsun.
Keyifli okumalar…