Paris’te bir gün …

Hazır Disneyland’a gitmişken bir günlük Paris gezisi de yaptık ☺  Çocukla 1 günde Paris’te neler yapılır ?  

Buyurun bir bakalım?

Biz Hotel Campanile Paris Est – Porte de Bagnolet’te kaldık. Odaları çok havasızdı camlar da açılmadığı için gece oda çok sıcak oluyordu. 3 yıldızlı bir oteldi, kahvaltısı da standart Avrupa hotelleri kahvaltısı ☹ Ancak konumu ve şehre yakınlığı iyiydi.  Metronun son durağı hotelin kapısının önündeydi , o nedenle biz metroyu kullandık.

Sabah kalkar kalkmaz ilk istikamet Eyfel kulesi ve ilk işimiz de Eyfel kulesine çıkmak oldu, en çok onu sayıkladığı için ☺ Metronun Place du Trocadero durağında inip, kuleyi çok güzel bir açıdan görerek, en iyi fotoğrafları çekebilirsiniz. 

Fotoğraflarımızı çektikten sonra kuleye çıkalım dedik ancak Eyfel Kulesinin etrafında çalışma vardı, ve her yer toz dumandı bazı yollar kapalıydı ☹ Bunlar tabiki bizi yıldırmadı ☺ Biraz zaman da kaybetsek eninde sonunda Eyfel kulesi kuyruğuna ulaşabildik … E tabiki burda da kuyruk vardı, erken saatte gittiğimiz için kuyruk nispetten azdı, öğlen saatlerine doğru daha çok arttı…  Hava sıcaklığı çok iyiydi fakat en tepe çok esiyordu, o nedenle tepeye çocukla çıkacaksanız hangi mevsim olursa olsun yanınızda çocuğun üstüne mutlaka bişeyler olsun. 

Eyfel Kulesi (La tour Eiffel) 1887 ile 1889 yılları arasında Gustave Eiffel’in firması tarafından, Fransız Devrimi’nin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde düzenlenen Expo 1889 Paris fuarının giriş kapısı olarak inşa edilmiştir. İlk önce Paris halkının tepkisini çeken kule bir utanç lekesi olarak görülmüş, bazı sanatçılar tarafından hatta  devasa bir sokak lambasına benzetilmiş. Bugün ise Eyfel Kulesi, Dünya’nın en güzel mimari yapılarından biri olarak kabul ediliyor ☺ ve her yıl milyonlarca turist çekiyor… Eyfel Kulesi 300 m yüksekliktedir. Zirvesindeki televizyon vericileri 27 m daha yükseklik kazandırır 😉

Eyfel kulesine çıkış yetişkinler için 25 € , Çocuklar için 6,3 €. (Sakın 5 ile çarpmayın, gerçi artık 5,5 oldu ☹ Ben bu yazıyı yayınlayana kadar kaç olur Allah bilir…) Bu fiyatlar tepeye kadar olan fiyatlar. Sadece ikinci kata da çıkabiliyorsunuz onun fiyatı daha uygun.  

Paris manzarasına doyduktan sonra Eyfel kulesinden inip önündeki bahçeden metro durağına doğru yürüdük… Biraz soluklanıp birer kahve içmeye karar verdik .  Amacımız Opera meydanındaki Nazım Hikmetin de oturup şiir yazdığı Cafe de la Paix’e gitmekti. Cafe Opera binasının hemen çaprazında yer alıyor ve opera meydanına bakıyor bu nedenle şairler tarafından seviliyor olmasına şaşmamak gerekir …

Opera Binası (Opéra national de Paris) Sanatseverler kadar mimariye düşkün gezginler tarafından da Paris gezilecek yerler listesine alınan mekanlardan bir tanesi.

Soluklanıp enerji depoladıktan sonra Louvre müzesine doğru yürüdük. Opera meydanından Louvre müzesine doğru giderken ünlü parfüm ve kozmetik Benlux dükkanına da uğramadan edemedik. Burda tax free’yi direk düşüp sattıkları için avantajlı, bir de tax free ile uğraşmıyorsunuz…

Veee Louvre müzesi, Biz daha önce gezdiğimiz için ve zaman kaybetmemek için içine girmedik. Mona Lisa’nın tablosunu Su’ya gösterseydik iyiydi çünkü o tabloyu biliyor ama daha fazla yer göstermek adına es geçtik. 

Burdan Louvre Müzesi ile Concorde Meydanı arasında yer alan Jardin des Tuileries parkına geçiyoruz. Parkın  toplam büyüklüğü 25 hektarmış. Fransız Devrimi sırasında Tuileries Sarayı yakılmış. Jardin des Tuileries’in Louvre Müzesi’ne bakan girişinde şehrin önemli 3 takından biri olan Arc de Triomphe du Carrousel bulunmaktadır. 1808 yılında Napolyon tarafından yaptırılan takın üstünde yer alan heykel dikkat çekicidir.

Bahçe boyunca yürüyüş yolları, havuzlar ve heykeller yer alır. Burda koştuk, dinlendik, fotoğraf çektik, çokkk eğelendik…

Bu da Su’nun objektifinden ? güzel bir kare ?

Bahçeden çıktığımız gibi kendimizi Concorde meydanında bulduk … Meydanda bulunan kocaman bir dönme dolap olan Grande Roue de Paris (Parisin büyük çarkı) ’na bindik ve yine yukardan izledik Parisi…

Ünlü Champs-Elysees caddesi, Eyfel kulesi, Sacre-Coeure bazilikası gibi Parisle özdeşleşmiş yerleri tepeden seyredebilirsiniz…

Burada da biraz kuyruk bekledik, ama tabi Disneyland’tan alışık olduğumuzdan sıkıntı olmadı ☺ Bu dev dönme dolabın yetişkinler için fiyatı : 12 €, çocuklar için : 6 €. (Tek kişi binemiyorsunuz yanınıza mutlaka birilerini koyuyorlar ancak aile iseniz sadece siz binebiliyorsunuz ☺ Yanınızda yabancı olmuyor.) Eğlenceliydi, Su çok eğlendi ☺

Bu eğelenceli aktiviteden sonra Champs-Elysees caddesinde bir yürüyüşe çıktık. Uzuun bir cadde olduğundan yorulunca kendimize bir Starbucks bulup soluklandık. Burda kahvemizi içtik biraz resim yaptık biraz da Mickey Mouse ve arkadaşları ile oynadıktan sonra yeni rotamızı Montmartre (Ressamlar) tepesine çevirdik.

Yine metroyu kullandık,   Abbesses ile   Anvers metro duraklarıyla Sacré-Cœur Bazilikası’na ulaşılabilir. ‘Funiculaire de Montmartre’ veya ‘Montmatrobus’ ile yorulmadan Basilique du Sacré-Cœur ulaşılabilir. Biz de füniküleri tercih ettik hem vakit biraz geç olduğu için hem de Su ile yorulmayalım diye. Çok doğru bir seçim olduğuna binince karar verdik, hem çok kısa sürüyor hem de muhteşem manzara eşliğinde çıkıyorsunuz ☺ (Aldığımız metro bileti ile çıktık ilave bilet almadık.)

Tepeye çıkar çıkmaz bizi Sacre Coeur Bazilikası karşıladı … Basilique du Sacré-Cœur Parisin en yüksek rakımında bulunmaktadır. 23 Temmuz 1874 tarihinde, Fransa-Prusya Savaşı sırasında hayatlarını kaybeden Fransızlar anısına, Fransız Ulusal Meclisinin sunduğu bir kânun ile inşaatına karar verilmiştir. 16 Haziran 1875 tarihinde başlayan inşaatın maliyetinin tamamına yakın Fransız halkı tarafından üstlenilmiştir. Yapımı 1914 yılında biten Basilique du Sacré-Cœur, sadece I. Dünya Savaşından sonra açılmış.

Resim yapmayı çok sevdiği için, seveceğini düşündüğümüz için tepeyi özellikle göstermek istedik Su’ya. Ressamlardan birine bir portre de yaptırsaydık olurdu, ancak hem hava bozdu yağmur başladı, yağmasaydı da Su o sandalyede sabırla oturabilirmiydi bilmiyorum ☺ Hava bozunca biz de zorunlu bir akşam yemeği molası verdik Ressamlar tepesinde ☺ 

Ve böylece bir günümüzü tamamlamış olduk Pariste… 

 

Bizim fırsatımız kalmadı ama Sen nehri tekne turu da çok güzel olabilir çocuklar için, tabi büyükler için de ☺  …

Yeni seyahatlerde görüşmek üzere …